Glenmorangie Cask Finish Serisi

Pandemi döneminde Veviski olarak tanıdığınız Barış ile canlı yayın yapmış; viskilerin olgunlaştırıldığı farklı karakterdeki fıçıların lezzet ve aromaya ne gibi katkıları olduğu üzerine konuşmuştuk. (Viski dünyasında fıçının yerini merak edenler Barış’ın “Viski & Olgunlaşma: Viski Üretiminde Fıçının Önemi” yazısını okuyabilir.) Bu canlı yayında Glenmorangie‘nin önceden şarap dinlendirilen fıçılarda olgunlaştırdığı ve bitiş verdiği Cask Finish serisi eşlikçimiz olmuştu. Özellikle bizim için farklı bir deneyimdi çünkü bizler gibi şarapseverler söz konusu olunca şarap fıçısı bitişli viskilere farklı bir gözle bakılması kaçınılmaz oluyor.

Barış’tan öğrendiğimize göre viskideki aroma profilinin %70-%75 civarındaki kısmı dinlendirildiği/olgunlaştırıldığı fıçılardan geliyor. Eh hal böyle olunca, fıçının önemi çok ama çok büyük. Şimdi Glenmorangie’nin şarap fıçısı bitişli seçkisine bakalım.

The Lasanta

10 yıl boyunca Bourbon fıçılarda olgunlaştırılan Lasanta, 2 yıl boyunca da Oloroso and Pedro Ximénez Sherry fıçılarında dinlendirildikten sonra 12 yaşında bir viski olarak şişelenmiş. İspanya’nın Jerez bölgesinde üretilen ve oksidatif yöntemle yapılan Sherry‘ler dünyadaki en ilginç şaraplardan biri. Pek çok farklı türü, sek ve tatlı örnekleri bulunan Sherry şarapları eskiden popüler olsa da artık kısıtlı bir kesim tarafından tercih ediliyor.

Genellikle yüksek alkollü olan ve normal şaraplara göre aromatik yönden geniş bir yelpazede gezinen Sherry türü şaraplar aslında viskiseverler için biçilmiş kaftan. Hem yüksek alkol, hem de aromatik yapısı nedeniyle viskiciler yurt dışında denk getirip de bir Sherry tadımı yapmalı. Ayrıca viski ile yemek eşleştirmeyi deneyenler bir de Sherry ve yemek eşleşmesine baksınlar. Daha çok hoşlarına gideceğini ve zihin ile damakta yeni kapılar açacağını düşünüyoruz.

Viskinin yorumlarına geçmeden önce Lasanta’nın bitiş verildiği Sherry fıçılarına biraz daha yakından bakabiliriz. Oloroso, sek bir Sherry tipi, %18-%20 derecelik alkol oranına sahip. Oloroso’dan kuru meyve, pekmez, badem, ceviz, tuz ve iyot gibi kokular alınabilir. Buna karşılık Pedro Ximenez (PX) ise tatlı bir Sherry tipi şarap. Alkol oranı %15-%22 arasında değişen PX’ler kuru meyve, karamel, kahve ve meyankökü aromalarına sahip oluyor.

Lasanta, burunda özellikle karamela ve baharat notalarıyla dikkat çekiyor. Damakta bu notalar devam ederken biraz turunçgil etkisi hissediliyor. Baskın, bitişi uzun ve leziz bir viski.

Türkiye’de Sherry tipinde şarap üretilmediği için bu viskiye karakterini veren ve rahatlıkla ulaşabilecek bir şarap önermek maalesef mümkün değil.

The Quinta Ruban

İlkin Bourbon fıçılarda olgunlaştırılan Quinta Ruban, dışarıdan alkol eklenerek alkol seviyesi yükseltilen, tatlı, damakta hayli dolgun ve aromatik Ruby türündeki Porto şarabının olgunlaştırıldığı “Port Pipe” denilen 650 litrelik devasa fıçılarında bitiş verilmiş bir viski. Porto şarapları Portekiz’den çıkma, zamanıyla İngiltere’de fazlasıyla ünlü olan bu şaraplar ardından popülerliğini biraz kaybetse bile günümüzde halen seveni çok.

Özellikle yemek sonrası yudumlandığında harika bir final yaptıran Porto tipi şaraplar, rokfor cinsi peynirlerle beraber tüketildiğinde keyfi arşa çıkarıyor.

Quinta Ruban, şarap fıçısından hoş bir tarçın aromasının yanı sıra karamel, kuru meyve, vanilya ve çikolata aromaları almış. Damakta Porto şarabı fıçısından geldiği bariz olan bir tatlımsılık var. Fıçı, karakterini viskiye net olarak aktarmış.

Eğer, Porto tipinde yüksek alkollü ve tatlı bir şarap arıyorsan neyse ki ülkede alternatifler var. Kavaklıdere’nin ürettiği Tatlı Sert veya Kayra’nın ürettiği Madre‘yi deneyebilirsin.

The Nectar D’Or

Nectar D’Or, sıvı altın olarak da isimlendirilen, şişelenmeden önce Botrytis Cinerea denen asil küfe maruz kalan üzümlerle üretilen Sauternes şaraplarının beklediği fıçılarda dinlendirilerek son lezzet katmanını kazanmış. Normalde küf, ürüne zarar verdiği için istenmiyor. Ancak asil küf, bundan farklı; içerisindeki suyu adeta emerek üzümün buruşmasını sağlıyor. Bu buruşuk üzümün içerisinde ise şeker oranı ve aromatik yapısı yükselmiş, konsantre bir sıvı kalıyor. İşte bu konsantre sıvı, tatlı şarap yapımına çok uygun. Özellikle Almanya ve Avusturya’da, Macaristan’da Tokaji’de ve dediğimiz gibi Fransa’nın Sauternes Bölgesi’nde muazzam şaraplar ortaya çıkıyor. Bu tür tatlı şaraplar yoğun şekere, aromaya ve nihayetinde lezzete sahip olduğu için genellikle küçük şişelerde satılıyor. Çünkü bir veya iki yudum almak yeterli geliyor.

Nectar D’Or’un burnu oldukça vaatkar; turunçgillere, tropikal meyveler eşlik ediyor. Vanilya ve badem gibi yemişler de burunda hissediliyor. Damak ise fazlasıyla zengin, viski ağzı dolduruyor. Adeta kremamsı bir yapısı var. Pek beğendik!

Ülkemizde asil küfe maruz kalan üzümlerle yapılan yegane şarap ise Arcadia’nın 333 isimli güzelliği. Bu şarabın 37,5 CL’lik olanını arayın ve keyfine varın.

Genel bir değerlendirme yaparsak, Glenmorangie’nin bu serisi özellikle şarapsever viskiciler ve viski seven şarapseverler için gayet uygun. Hele viskileri, benzer şaraplarla beraber yudumlamak ufuk açıcı bir deneyim olabilir!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir