Şaraplık Yerel Üzümler – Bornova Misketi
BORNOVA MİSKETİ
Üçüncü beyaz şaraplık üzümümüz Bornova Misketi ile Türkiye’nin en ünlü yerli üzümlerini anlattığım serinin sonu geliyor ve bana sorarsan kapanışı Bornova Misketi ile yapmak seriye pek yakışıyor. Bu üzümümüz, adı üzerinde, ismini Ege’den, İzmir’den ve hatta Bornova’dan alır. Günümüzde ağırlıklı olarak İzmir ve Manisa çevresinde yetiştirilir; özellikle Menderes Vadisi’nde şahane örneklerine rastlanır. Tatlı, Yarı Tatlı ve Sek örnekleri üretilen Bornova Misketinin yeşil ve sarı taneleri, olgunlaştıkça kızıla, kırmızıya çalar. Düşük ve orta asiditeye sahip Bornova Misketi, inanılmaz aromatik yapısıyla bu açığını kapatır. Yetiştirmesi zor ve hassas olan bu üzümden yapılma şarapları koklamak, dünyanın en güzel parfümünü içe çekmek gibidir ki Murat Yankı’nın aktardığına göre tarihin babası olarak bilinen Heredot bile Historia adlı eserinde Smyrna’nın (İzmir) gül ve bal kokulu Moskhatos (Misket) üzümünden bahseder. Misket’in baskın kokuları bergamot, kayısı, nektarin gibi turunçgillerin yanı sıra gül, yasemin ve hanımeli gibi çiçeklerdir.
En iyi misket örneklerinden biri de Kuşadası’nın karşısındaki Samos Adası’nda yetişir. Ada’daki şaraplara hayat verenlerin çoğunun, zamanında Urla’dan göçerek Samos’a yerleşen Rumlar olması da güzel bir tesadüf olsa gerek. Neyse ki bir avuntumuz var, bugün Urla Bağ Yolu adı altındaki oluşumda yer alan şaraphaneler tarafından yöredeki şarap üretimi tekrardan canlandırılıyor, hatta şahlanıyor; komşularımıza sıcak bir selam yollanıyor.
NE İLE İYİ GİDER?
İlk önerilerim sek Bornova Misketi şarapları için olacak. Bu tür ürünler genellikle başlangıçlarla iyi gider, kimi ana yemekler için biraz hafif kalabilirler. Ama ne gibi başlangıçlar dediğini duyar gibiyim, mesela füme balıklar ve yine deniz ürünleriyle yapılan Ceviche’ler veya Carpaccio’lar, meyve tabakları, Prosciutto’ya sarılı Kavun, çerez ve tuzlu kuruyemişler olabilir. Bu arada ana yemek olarak, soya soslu Noodle’ın, pesto soslu bir makarnanın veya tatlı ekşi soslu Tavuğun yanına yakıştırırım. Tatlı bir Bornova Misketi ile de Un Kurabiyesi denemeni mutlaka öneririm! Ayrıca bu şarabın tatlı örnekleri Limonlu Tart, Soslu ve Şerbetli Kekler ve Güllaç gibi tatlılarla yüzü gülümsetir, keyif verir.
ŞARAP VE MÜZİK EŞLEŞMESİ
Havuz başındasın, güneş gökyüzünde parlıyor, şezlongunu yavaşça gölgelik alana doğru kaydırıyor ve etrafa şöyle bir göz atıyorsun; çevren cıvıl cıvıl, güneşlenenler, top oynayanlar, etrafa sıçrattığı sulara aldırmadan havuza atlayanlar tam bir cümbüş yaratıyor. Eline kadehini alıyorsun ancak boşaldığını fark ediyorsun. Ardından buz kovası içinde bekleyen şişene uzanıp, bardağına cömertçe dolduruyorsun. Sonrasında şarabından bir yudum alıyor ve onun verdiği mutluluğun dalga dalga vücuduna yayıldığını hissediyorsun.
1) Athena – Her Şey Güzel Olacak
3) Molotov Jukebox – Double Dare
4) Foster The People – Pay The Man
5) Queen – Another One Bites The Dust
“Mutluluğun, basit ve açık bir şey olup bir bardak şarap, bir kestane, kendi halinde bir mangalcık ve denizin uğultusundan başka bir şey olmadığına aklım yattı. Yalnız, bütün bunların, mutluluk olduğunu insanın anlayabilmesi için basit ve açık bir kalbe sahip olması gerekiyor.”
Nikos Kazancakis, Zorba
Şarap müzik eşleşmesi bence derinlikli bir konu.Nasıl ki şarap yapımcısının bilgi birikimi yanında kişilik yapısı; sabrı, endişeleri, korkuları, hayata ve insanlara bakışı vb. birçok özellikleri onun detay tercihlerini belirliyorsa sevdiği, dinlediği müziğin de davranışlarına ve tutumuna belli belirsiz yön verdiğini düşünüyorum. Ancak yapım aşamasındaki bu etkilerin tadım aşamasındaki karşılığı da hangi şarabın hangi müzik ile daha uyumlu bir şekilde eşleştirilebileceği sorusu olabilir. Bana sorarsanız tercihim Jazz müziğinden yanadır. Jazz bana göre daha özgür, daha deneysel, hataları da belli ölçüde tolere eden ve fakat kendini daha net bir biçimde ifade bir formattır.Ör: klasik müzik besteci müziği, Jazz ise icracı müziğidir. Bu sebeple farklı lezzetlere, sürpriz sonuçlara açıktır. Ben şarap ile Jazz müziğini eşleştirmenin bana daha uygun olacağını düşünüyorum. Bunun bir adım ilerisinde de hangi şarap ile hangi Jazz parçasının kim tarafından yorumlandığı, uyum, yapılan sololar vb.çeşitlemeler var. Bir uç örnek vermem gerekirse Stephane Grapelli’ nin “At The Winery” parçası her şarap için uygun ama asiditesi yerinde bir beyaz şarap ile daha iyi gidiyor.
Sevgili Erhan Bey,
Aslında yerli şaraplık üzümleri tanıttığımız bu yazı dizisinin “Şarap ve Müzik” kısmı kısıtlı kaldı çünkü bu yazılar aslen BOS isimli bir müzik dergisindeki köşemiz için yazılıyordu ve biz de o ay tanıttığımız üzümle eşleşecek parçaları, yine o ay dergide yer verilen şarkıcıların eserleri arasından seçiyorduk. Yani geniş bir seçim kümesinden yararlanmıyorduk.
Bu nedenle daha geniş bir küme üzerinden gidersek, sizlerin de ortaya koyduğu gibi çok farklı değerlendirmeler yapılabilir. Biz daha çok şarabın uyandırdığı ruh halinden hareket ettik ancak gördüğüm kadarıyla siz de şarabın ruhundan hareket etmişsiniz. Yorumunuzu büyük keyifle okudum. En kısa zamanda parçayı dinleyecek ve yanı sıra Sauvignon Blanc veya Riesling yudumlayacağım. =)
Ayrıca bir dahaki buluşmamızda bu konu üzerinde sohbet etmek isterim; belki de bambaşka bir yazı ortaya çıkar böylece…